NetKeyfi - Netin En Keyiflisi - vBulletin

Dikkat: Üye Olurken Sahte E-mail Adresi Verirseniz, Aktivasyon İçin Sitemize Üye Olamazsınız!
Üye Olduktan Sonra Üyeliğinizi Aktifleştirmek İçin Mailinize Bakınız.


Trabzonspor Tarihçesi Uyeol10



Bu Foruma Yaptığınız İlk Ziyaretiniz İse, Lütfen öncelikle YARDIM(Help)Kriterlerini okuyunuz. Forumumuzda Bilgi Alışverişinde Bulunabilmeniz İçin Öncelikle KAYIT(Register)Olmalısınız.
Üye Olmayanlar Forumumuzdan Hiçbir Şekilde Aktivite Uygulayamaz, Mesaj Yazamaz, Konu Açamaz, Eklenti İndiremez. Forumumuzu Tam Anlamıyla Kullanmak Ve Faydalanmak İçin Üye Olmalısınız..

NetKeyfi Yönetim Ekibi


Join the forum, it's quick and easy

NetKeyfi - Netin En Keyiflisi - vBulletin

Dikkat: Üye Olurken Sahte E-mail Adresi Verirseniz, Aktivasyon İçin Sitemize Üye Olamazsınız!
Üye Olduktan Sonra Üyeliğinizi Aktifleştirmek İçin Mailinize Bakınız.


Trabzonspor Tarihçesi Uyeol10



Bu Foruma Yaptığınız İlk Ziyaretiniz İse, Lütfen öncelikle YARDIM(Help)Kriterlerini okuyunuz. Forumumuzda Bilgi Alışverişinde Bulunabilmeniz İçin Öncelikle KAYIT(Register)Olmalısınız.
Üye Olmayanlar Forumumuzdan Hiçbir Şekilde Aktivite Uygulayamaz, Mesaj Yazamaz, Konu Açamaz, Eklenti İndiremez. Forumumuzu Tam Anlamıyla Kullanmak Ve Faydalanmak İçin Üye Olmalısınız..

NetKeyfi Yönetim Ekibi

NetKeyfi - Netin En Keyiflisi - vBulletin

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NetKeyfi - Netin En Keyiflisi - vBulletin

English (US)DeutschFrançaisРусский中文(简体)PortuguêsItaliano日本語한국어Español

NetKeyfi Netin En Keyiflisi Yasal Uyarı
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay almadan anında siteye yazabilmektedir.
Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir. Site kurallarına aykırı bir durum ile karşılaştığınızda
lütfen Yönetici ve Moderatör ekibimize bildiriniz. Şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.


nslookup
Powered by vBulletin® Version 5.2.1
Copyright © 2009 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 5.1.0 , Crawlability, Inc.





    Trabzonspor Tarihçesi

    FarukBey
    FarukBey
    Forum Mod: OFF
    Forum Mod: OFF


    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 80
    <b>Bulunduğu Yer</b> Bulunduğu Yer : Merkez / KONYA
    <b>Tecrübe Puanı</b> Tecrübe Puanı : 500000
    <b>Kayıt Tarihi</b> Kayıt Tarihi : 24/11/09

    Trabzonspor Tarihçesi Empty Trabzonspor Tarihçesi

    Mesaj tarafından FarukBey Perş. 24 Ara. 2009, 02:48

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Renkler bordo-Mavi
    Takma İsim :Karadeniz Fırtınası
    Kuruluş :1967
    Stad :Hüseyin Avni Aker
    Kapasite :20,750


    Türkiye
    İdman Cemiyetleri ittifakının kurulması ve Türk Sporunun bu ilk
    örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması,Trabzon'da
    da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler
    kurulmaya başlanmıştı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati'den
    sonra Trabzon Lisesi bünyesinde Lise adını taşıyan yeni bir
    kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923
    yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü arasında
    büyük bir rekabet başlamıştı. Bu öyle bir rekabetti ki;
    İstanbul'daki Galatasaray- Fenerbahçe rekabetine benziyordu.
    Hatta zaman zaman onu bastırdığı bile oluyordu.

    Trabzon sanki
    Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Kentte
    futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği
    söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük
    boyutlara vardı ki; Trabzon'un, Türkiye liglerinde geç
    temsil edilmesine bile neden oldu. Bu iki kulüp arasındaki
    çekişme, şehrin futbolundaki kaliteyi de her geçen
    gün artıran faktörlerin başında yer aldı.

    Trabzon'da
    ilk resmi lig maçları 1923 yılında oynanmaya başlandı. İlk
    sezonda İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında
    Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 yılında yine
    İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise,
    arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu
    sona ulaştılar.

    İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki
    büyük rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30'dan
    sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın şampiyonluğu, 1934-35 sezonundan
    itibaren de İdmangücü'nün tam 7 yıl arka arkaya şampiyon
    olması bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün
    alevlendirmişti.

    1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki
    güç Lise takımlarına geçmişti. Lise takımının tam 6
    kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu gösteriyordu. Bu
    aralar dikkat çeken bir husus da, Trabzon'daki bütün
    yıldız futbolcuların Lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı.
    Özellikle de Trabzon Lisesi adeta futbolcu üreten bir tarla
    haline gelmişti. 1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine
    İdmanocağı ile İdmangücü arasında el değiştiriyordu. Bu arada
    Necmiati de iki sezon şampiyon olarak Trabzon futbolunda söz
    sahibi oldu. Tam bu sıralarda Trabzon'da yeni yeni kulüpler de
    kuruluyordu. 1935'de kurulan Doğan Gençlik, 1941 yılında
    Akçaabat Lisesi'nde kurulan Akçaabat Gençlik
    (Bugünkü Sebatspor), 1950 yılında Sürmene'de kurulan
    Sürmene Gençlik, 1952 yılında aynı ilçede kurulan
    Zafer Gençlik, 1953 yılında Yolspor, 1955 yılında kurulan
    Yalıspor bu takımların başında geliyordu.

    1930'Iu yıllarda
    başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940, 1950 ve 1960'Iı
    yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu, gittikçe
    rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve
    Güçlü olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline
    gelmişti. En kötü sezonlarda bile rekabetlerinden hiç
    bir şey kaybetmiyorlardı.

    Trabzon öylesine ikiye
    ayrılmıştı ki; Ocaklılar, Sarı-Kırmızı diye İstanbul'daki
    Galatasaray'ı, İdmangüçlüler de Yeşil-Beyaz renklerine
    rağmen sırf Galatasaray'ın karşısında olabilmek adına kendilerine en
    yakın rengi taşıdıklarına inandıkları Fenerbahçe'yi
    destekliyorlardı. Rekabet bir de bu sekliyle alevlenmişti. Bu arada
    renkleri Sarı Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin dışında
    kalmıştı. Aslında bu büyük rekabetten en karlı Trabzon
    futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu
    körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan
    büyük iddia, Trabzon'da büyük yıldızların
    çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon insanının alın yazısı
    olan gurbetçilik 1930'Iu yıllarda Trabzon'daki futbol
    yıldızlarının kaderini etkilemişti. Pek çoğu yüksek
    öğrenim uğruna ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda
    kalmıştı. Gittikleri İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri
    futbol yaşamlarında gerçekten büyük yıldız oldular.
    Bir Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara Gençlerbirliği'nde
    ,bir Selim Şatıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray'da, bir Taka Naci,
    Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge Beşiktaş'ta yıldız
    futbolcu olu verdiler.

    Tüm yurt çapında 1962 -
    1963 sezonunda her ilde bir takım kurulması
    öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu
    Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye Liglerini
    güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir
    seferberlik başlatmıştı. Her ilde, bir futbol takımı kurulup
    Türkiye liglerinde yer alma seferberliği büyük bir hızla
    devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun dışında kalamazdı. Yalnız bir
    il Kulübü kurulmasının çok zor olduğu illerin başında
    kuşkusuz Trabzon geliyordu. Çünkü ; İdmanocağı,
    İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hakimdi ki
    bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkan
    yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir
    avuç idealistin, daha ilk çalışmalarında bunun aşırı
    derecede zor olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.

    Tüm Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün
    kurulmasını yürekten arzuluyorlar, ancak bu işi bir
    türlü gerçekleştirememenin ezikliğini yaşıyorlardı.
    Kentteki yetkililerin ve sevilen insanların da araya girmesi, sonucu
    pek değiştirmiyordu. Ocaklılar da, Güçlüler de yeni
    kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim
    olmasını istiyorlardı ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta
    bulunmuyorlardı. Her gün, her akşam toplantı üstüne
    toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya
    çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu.
    Silahlar havaya sıkılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan
    olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonu'nun İl
    kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu.

    İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile 21 Haziran
    1966'da sarı-kırmızı renkler altında, Türkiye 2. Ligi'ne
    alınıyordu. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili
    yere tebliğ edilmemesi üzerine İdmanocağı'nın İkinci ligde
    oynaması durdurulunca, yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez
    idmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un
    katılmasıyla kırmızı-beyazlı renkleri taşıyan Trabzonspor kurulmuştu.
    Ne var ki ; İdmanocağı buna karşı çıkmış ve Danıştay'a
    açtığı dava ile yürütmeyi durdurma kararı almıştı.
    İşte o anda ortalık yine karıştı. Trabzon'daki gergin durum
    üzerine araya Zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü
    UIvi Yenal girmişti. UIvi Yenal, İdmanocağı ve
    İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki
    kulübün de Türkiye 2. Ligi'ne alınmayacağını
    bildirmişti. Bu karar,Trabzon'da ve her iki kulüp
    çevresinde tam bir "Şok" etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri
    büyük sorun olan bu iki kulübün birleşmemeleri
    halinde, Trabzon kenti, Türkiye liglerinde temsil edilemeyecekti.
    Trabzon'da geceli gündüzlü yapılan ve büyük
    tartışmalara neden olan sıra toplantılar sonunda, 2 Ağustos 1967
    günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi
    gerçekleşmiş ve Trabzonspor ; İdmanocağı, İdmangücü,
    Karadenizgücü ve Martıspor'un birleşmesi ile ortaya
    çıkmıştı.

    Artık bütün resmi işlemler
    tamamlandıktan sonra sıra gelmişti Trabzonspor'un renklerine; renk
    bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon'da uzun yıllar süren
    İdmanocağı - İdmangücü rekabetinde sarı-kırmızı ve
    yeşil-beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un forma rengi bu renklerin
    dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler
    aranıyordu. Ömrünün yarısını futbola adayan ve
    Trabzonspor'da da 14 yıla yakın bir süre yöneticilik yapan
    Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Nizamettin Algan, Trabzonspor'un
    renkleri üzerinde aylarca mutabakata varılamadığını dile
    getiriyor. Ankara'da federasyon binasında günlerce toplantıların
    sürdüğünü, masanın bir tarafında İdmanocağı, diğer
    tarafında İdmangücü takımlarının oturduğunu ve renk
    üzerine uzun tartışmaların yapıldığından söz ediyor. İki
    Trabzon kulübünün Ankara-Trabzon hattında gidip
    gelmelerin ardından, Trabzon Vilayet binasında, zamanın Valisi Celal
    Kayacan'ın odasında varılan anlaşmayla, ''bordo-mavi'' Trabzonspor'un
    rengi oluyor.

    Bu renklerde, hamsinin bordo gözleri,
    Karadeniz'in mavi suları tamamen espriden ibaret olan bir benzetmedir.
    1966'da Trabzonspor Gençlik Kulübü (eski
    İdmangücü) kırmızı-beyaz formayla kurulmuştu. İdmanocağı'nın
    da renkleri sarı-kırmızı idi. Trabzonspor Gençlik, Trabzon'u
    temsilen ligde bir yıl böyle oynamıştı. Bir süre sonra
    İdmanocağı Danıştay'a müracaat etmişti.

    O dönemde,
    Anadolu'da başlayan profesyonelleşme neticesinde her ilden 1 takım
    isteniyordu. İl isminin sonuna ''spor'' kelimesini eklemek ve en az
    üç takımdan oluşmak şartı aranıyordu. İdmangücü
    de, Martıspor ve Karadenizgücü (Yalıspor) yanına alarak lige
    başvuruyor. Neden İdmanocağı yok ? Çünkü İstanbul'daki
    Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki rekabetin aynısı
    Trabzonda'da yaşanıyordu. İdmanocağı, tesis, bütçe gibi
    prosedürlere uyuyor, amatör futbolda da Türkiye
    genelinde şampiyonluklar yaşıyor ve dereceler alıyordu. İdmanocağı,
    adını ve sarı-kırmızılı formasını Profesyonel Futbol liginde tescil
    ettiriyordu.

    Trabzonspor Gençlik'i kuran
    İdmangücü grubu Valiliğe gelen evrakı sümen altı edip,
    İdmanocağı'na bu evrakı verdirmiyor. Zamanın Federasyon Başkanı Orhan
    Şeref APAK ile birlikte Ulvi YENAL, bu iki kulübü
    birleştirmeye çalışıyor. Bu iki kulüp, yeniden
    görüşmelere başlıyor. Ankara'da, Beden Terbiyesi Genel
    Müdürü Ulvi Yenal'ın makamında bu işler yeniden
    yoğruluyor. Birleşeceğiz naraları atılırken, sıra renk konusuna gelince
    kıyamet kopuyor. Sarı-kırmızı ve kırmızı-beyaz konusunda mutabakata
    varılamayınca bu renklerin dışında bir renk bulalım deniyor. UIvi Yenal
    da, "bu renk tartışmalarını" bırakın artık diyor ve ekliyor :
    "Trabzonspor Gençlik Kulübü'nü iptal ediyorum"
    Danıştay kararını uyguluyor ve "Trabzon'dan takım almıyorum" şeklinde
    kızgınlığını dile getiriyor. Sonra, toplantı tekrar başlıyor. O arada
    odada, UIvi Yenal'ın müşavirlerinden biri, "Karadeniz'in karası,
    denizin mavisi diyerek, siyah-maviyi öneriyor. Ancak, bu renk
    teklifine kimse sıcak bakmıyor.

    UIvi Yenal, sonunda, "daha
    fazla yormayın beni. Bir renk, İdmanocağı, bir renk de
    İdmangücü söylesin ve bu iş bitsin" diyor. İdmanocağı
    grubundan rahmetli, Hasan Bey, "koyu bordo" diyor. Trabzonspor
    Gençlik'i kuran İdmangücü ise, "açık mavi"
    diyor. Renklerde mutabakat sağlandı ancak, biz bu anlaşmaya rağmen
    imzayı orada atamadık. Son anda, ne olduğunu şimdi hatırlayamadığım bir
    kavga daha çıktı ve UIvi Yenal da, "Allah'ın selameti başınıza,
    sizle daha fazla uğraşamam" diyerek odacısını çağırdı ve
    "Trabzon Valiliği'ne, Trabzon'dan takım almayacağız tebliğini yap"
    dedi. Bu haber Trabzon'a gider gitmez, Vali Celal Kaya CAN, Trabzon'da
    kulüp idarecilerini vilayet binasında toplantıya aldı. Biz de,
    Ankara dönüşünde havaalanından bir arabayla vilayete
    geçtik. Orada mutabakata vardık. Bugünkü Trabzon'daki
    Garanti Bankası'nın üstündeki Ticaret Odası'na
    geçerek, Trabzonspor'un tüzüğünü hazırlamaya
    başladık. Trabzonspor'un kuruluşu ve renkleri de işte böyle oluştu.

    Hüseyin Avni Aker


    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    1889
    yılında Trabzon’ un Vakfıkebir ilçesinin Çavuşlu
    Köyü’nde dünyaya geldi. İlk,orta tahsilini
    Trabzon’ da yaptı ve Trabzon mahalli mektebinden mezun oldu.
    İstiklal Savaşı’na katılarak cephede düşmana karşı savaştı.
    1925 yılına kadar Akçaabat ,Sürmene ve Trabzon’da
    ilkokul öğretmenliği yaptı.1926 yılında ünlü spor adamı
    Selim Sırrı Tarcan tarafından İstanbul ‘da açılan Beden
    Eğitimi Kursuna katıldı ve buradan diploma aldı. Trabzon tarihinin ilk
    beden eğitimi öğretmeni olarak tarihe geçen H. Avni Aker
    Trabzon Lisesi Muallim Mektebi ve Ticaret Lisesine atandı. Buralardaki
    başarılı hizmetlerinden sonra Beden Terbiyesi Bölge Asbaşkanlığı
    (şimdiki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü)
    görevini üstlenerek Trabzon sporunun en üst mak******
    yükselen değerli spor adamı yaşama veda ettiği 1944 yılına kadar
    bu görevini sürdürdü.
    Hüseyin Avni Aker
    görevde bulunduğu yıllar içinde Trabzon ‘a bir stat
    kazandırmak ve bugün stadın bulunduğu araziyi bu amaçla
    istimlak etmek için çok uğraştı. Onun müthiş
    çabası daha sonra adının verildiği stadı Trabzon futboluna
    kazandırdı.
    Hüseyin Avni Aker ‘in arkadaşı olan
    ünlü Beden Eğitimi Öğretmeni ve antrenör Hayri
    Gür stada Avni Aker adının verilme öyküsünü
    şöyle anlatıyor. “1940 ‘lı yıllarda Hüseyin Avni
    Aker ‘le aynı okulda beraber çalıştık. Kendisi hem lisede
    öğretmendi hem de Beden Terbiyesi Bölge
    Müdürlüğü ‘ne vali nezdinde asbaşkanlık
    görevini yürütüyordu. 1972-77 yılları arasında
    Trabzon ‘da Beden Terbiyesi ‘nde 5 yıl bölge
    müdürü olarak çalıştım.bu sırada stad inşaatı
    tamamen bitmiş ve isim aranıyordu . zamanın valisi Adil Ciğeroğlu
    başkanlığında bir genel kurul oluşturuldu.bu genel kurul da ben de
    vardım ve Hüseyin Avni Aker ismini ben teklif ettim.
    Çünkü bu stada en çok onun emeği
    geçmişti. Sanat Okulu ile Yeni Mahalle arası o zamanlar
    uçurumdu ve bu uçurumu at arabaları ile toprak taşıyarak
    doldurduk. Toprağı zemine serdikten sonra çimleri ekmeye
    başladık. Daha sonra ise altmış kişilik kapalı tribün ile
    açık tribün yaptık. O zamanın parasıyla tüm bunlar 40
    bin liraya mal olmuştu. Tüm bunları vali Ciğeroğlu ‘na
    anlatınca o da bana hak verdi ve stada Avni Aker ‘in isminin
    verilmesini istedi. O zamanlar buna tek karşı çıkan rahmetli
    Ziya Nemli olmuştu. Nemli stada İdmanocağının eski kaptanı Rıza Kuğu
    ‘nun adının verilmesini istiyordu.”


    Teşekkürler , [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

      Forum Saati Perş. 28 Kas. 2024, 01:36